27 Şubat 2014 Perşembe

Benekli Kurabiye



Çaya gelecek olan misafiriniz son dakikada mı haber verdi? Evde çayın yanına koyacak bir şeyiniz mi yok? Evde de fazla malzemeniz mi yok? İşte size en kolayında ama en lezizinden bir kurabiye tarifi(Kendimi reklamcı gibi hissettim :D)

Malzemeler

  • 2 Yumurta
  • 1 su bardağı yağ
  • 2 su bardağı şeker
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • 2 paket kabartma tozu
  • 5-6 su bardağı un
  • Damla Çikolata

Yapılışı

  1. Damla çikolata hariç bütün malzemeleri kabımıza alıp yoğuruyoruz.
  2. Elimize hafiften yapışan bir hamur elde ediyoruz.
  3. Damla çikolataları ekleyip bir kez daha bir güzel yoğuruyoruz.
  4. Ufak boyutlu ceviz büyüklüğünde yuvarlayıp, yağlı tepsiye kurabiyelerimizi diziyoruz.


  *Dikkat etmemiz gereken bir şey var. Tarifimizde kabartma tozu fazla olduğu için yaptığımız kurabiyeleri çok yan yana dizememeye gayret edelim. Çünkü piştikten sonra o ceviz büyüklüğünden eser kalmıcak :D Şekil A'da görüldüğü gibi efendim;
*Her zaman yaptığım bir alışkanlığım var hamur işlerinde, bunu da anlatayım.. Eğer misafir çok gelecekse, pişirdiğim şeyin tadına bakamıyorum pişer pişmez. Aman neme lazım, misafire yetmez; bir de şimdi bir tanesini de ben yemeyeyim mantığıyla düşünüyorum annem gibi. Onun için de tepsinin ortasına kıyısına köşesine minik bir tadımlık yapıyorum. Eksik bir şeyi var mı yok mu tarifimin, bakayım diye ^^ Unutmayın en iyi aşçı misafirinden önce yemeğin tadına kendisi bakan aşçıdır.

26 Şubat 2014 Çarşamba

Mektup Böreği






 Malzemeler
(4 kişilik istenirse 8 parçaya bölünebilir)

2 adet yufka
1 su bardağı yoğurt
2 yumurta
1 çay bardağı sıvı yağ
İç malzemesi
Yarım kilo ıspanak
1 adet  kuru soğan (tercihen bir bağ taze soğan)
1 çay kaşığı pul biber , karabiber
1 su bardağı lor (tercihen)




Yapılışı

 İç malzeme

Ispanaklar küçük küçük doğranır ,soğanlar küçük küpler halinde doğranıp bit tutam tuz ilave edilerek ovulur.
İçine sürülecek yoğurtlu sos
Bir kaseye yoğurt dökülür , 2 yumurtanın bir tanesinin sarısı ayrılarak diğer yumurta ile yoğurda ilave edilir.Bir çay bardağı sıvı yağ ilave edilip karışım iyice çırpılır.

 Yapılış Aşaması

Yufkalardan biri düz bir zemine yayılır.Üzerine yaptığımız sostan sürülür.Üzerine diğer yufkayıda yayarak ikinci yufkada sos ile yağlanır.Yufkamız karşılıklı olarak katlanır ve bir kare meydana getirilir.Dört ucuna hazırladığımız iç malzeme eşit şekilde koyulur. Uçlarından zarf gibi katlanarak aralarına sosundan bir miktar sürülür.Zarf gibi katladığımız yufkanın üstüne biraz daha sosundan sürdükten sonra ayırdığımız yumurta sarısı sürülür.Üzerine  çörek otu ve susam serpilir ve önceden 150 dereceye ayarlayarak ısıttığımız fırınımıza koyarak pişmeye bırakıyoruz.Yaklaşık olarak 20 dakika altı ve üstü kızarıncaya kadar pişirilir.Dört veya sekiz parçaya bölerek servis edilir.


NOT: Ayrıca değişik iç malzemelerle de hazırlanabilir. Örneğin ; Maydonozlu peynirli , Soğanlı kıymalı ve patatesli harçla yapabilirsiniz.

AFİYET  OLSUN  :)

Sebzeli Ciğer


Malzemeler
  • Yarım kilo tavuk veya dana ciğeri (ben dana ciğerini tercih ettim)
  • 2 adet domates
  • 2 adet yeşil biber
  • 1 adet patlıcan
  • 1 adet yeşil kabak
  • 1 adet patates
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 adet kapya biberi
  • 1 kahve fincanı ayçiçek veya mısır özü yağı ( benim tercihim mısırözü yağı daha haifif ve lezzetli oluyor)
  • Tuz , Karabiber ve kekik ve Pul biber







Yapılışı
  1. Vok tavamıza bir kahve fincanı mısırözü yağını döküp yağı kızdırıyoruz.Daha sonra yıkayıp süzdürdüğümüz ciğerlerimizi kızdırdığımız yağa döküp kısık ateşte pişirmeye başlıyoruz.
  2. Sebzelerimizi yıkayıp doğrama için hazırlıyoruz. Kabak , patlıcan ve patatesinlerin kabuklarını soyuyoruz ve tuzlu suyun içine koyuyoruz.
  3. (PÜF NOKTASI: Sebzelerin kararmaması için 1 tatlı kaşığı tuzu 1 litre suyun içine karıştırın ve sebzeleri içine koyun.)
  4. Patlıcan , kabak ve patatesler ile birlikte kapya biberini , yeşil biberleri ve soğanı küçük küpler halinde doğruyoruz.
  5. Pişmekte olan ciğerlerimize ilk önce patateslerimizi koyuyoruz ve yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz.Daha sonra diğer malzemelerimizi koyuyoruz.En son domates ve soğanı ekliyoruz ve pişmeye bırakıyoruz.Yaklaşık 20-25 dk kısık ateşte suyunu hafif çekene kadar pişiriyoruz.Pimeye yakın tuzu , karabiberi , kekikiği ve pul biberini ekliyoruz.


AFİYET OLSUN :)

25 Şubat 2014 Salı

#Okuyorum - Nar Ağacı

Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim.
Ben böyle çağırmasam sen öyle gelmezdin..

'Sen muhteşem misin be kadın..'
  Kitabın son kelimesini okuyup derin bi nefes aldıktan sonra kitabın kapağını kapattım. Ve bu cümle dilimden döküldü istemsiz..
  İlk Nazan Bekiroğlu kitabımdı benim 'Nar Ağacı' Yani yazarla tanışma kitabım. Mükemmel bir şekilde tanıştım bu kalemi de duruşu kadar güçlü kadınla. Onun soyuyla tanıştım bu kitapla, sadece onu tanımakla kalmadım iki kuşak öncesini de onun gezmeleriyle gezdim, yazmalarıyla okuyup tanıdım.
  Kitap Nazan Bekiroğlunun Dedesi ve Anneannesinin hayatını konu alıyor. Halı tüccarı Settarhan'la Trabzonlu inci tanesi Zehra'nın hayatını okuyoruz, görüyoruz, yaşıyoruz kitapta. Yarı kurgu-yarı tarihi ve gerçekçi bir roman. Bi günümüze dönüyoruz; Nazan'ın elinde kalan fotoğraflara, onun dedesinin memleketi Taht-ı Süleyman'a seyahatine bakıyoruz, bir de fotoğraflardan geçmişe gidiyoruz ve Trabzon'u, Tebriz'i, Balkan Savaşını, I. Dünya Savaşını yaşıyoruz beraber. Ve bu o kadar birbirini tamamlayarak gidiyor ki romanda, bir yerden bir yere giderken aklın ötekinde kalmıyor. Trabzonda Zehra'yı yarım bırakıp Tebrize geçince afallamıyor da insan yazarla birlikte o da geçiveriyor hemen onun anlattığı yere.
  Sonrasında da bir de bakıyoruz sular seller gibi bitivermiş de kitap biz de damağımızda çay tadıyla kalakalmışız :)
*Az kalsın unutuyordum Nazan B.'nun Nar Ağacı röportajını da eklemesem olmaz. Buyrun buraya tık tık

24 Şubat 2014 Pazartesi

Biraz Sohbet Biraz Yemek

Bu aralar ne Serdar bloga bakabildi ne de ben. Ama bu boş boş oturduğumuz anlamına gelmez :) Mutfakta vakit geçirmeye ikimiz de devam ediyoruz. Bir yandan da nişan alışverişimizi tamamladık. Mayısa kadar rahatız artık.
Hani hep diyorlar ya aman nişanlanırken evlenirken koşturmacadan zayıflarsın. Valla inanmazdım asla bunlara ama doğruymuş. 1,5 günlük alışveriş yaptık ben hemen 1 kilo verdim :D Sevdim bu alışverişi ben yaa, bol bol yapalım bunu biz :D Aldıklarımızı, eski adetler/bohça işlerini sonra ayrıca bi yazmak istiyorum. Yeni nişanlancaklara fikir olur. Eminönünden nasıl alışveriş yapılır herkes görsün istiyorum :P (çok mu iddialı oldu ne :D)
Neyse bu kadar sohbetten sonra macerama geçebilirimm..
On numara beş yıldız böreğimi(cidden bu ismi koydum bu böreğe) paylaşacağım sizinle :D

Malzemeler
5 yufka
Yarım kilo kıyma
2 büyük boy soğan
2 diş sarımsak
Biraz maydanoz
3 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yemek kaşığı salça
2 çay kaşığı tuz

Yufkaların arasına sürmek için;
1 su bardağı yağ
1 su bardağından bir parmak az su
Bir tutam tuz

Yapılışı
Soğanlarımızı ve sarımsaklarımızı yemeklik doğruyoruz.
Yağımızı ve tuzumuzu tavamıza alıp  soğanla kıymamızı kavuruyoruz.
Sonra salçamızı da ekledikten sonra bir iki dakika daha kavuruyoruz. Altını kapatmaya yakın ince kıyılmış maydanozlarımızı da ekliyoruz. İçimiz hazır oldu böylece..
Yufkaların arasına süreceğimiz karışımı da hazırlıyoruz ve ilk yufkamızı tezgahımıza seriyoruz.

Burdan sonrasını resimle anlatalım, daha anlaşılır olsun..

  1. İlk yufkamızı serdikten sonra yağ-su ikilimizi yufkanın alt yarısını sürüyoruz
  2. Burada işin içine hinlik giriyor :D Şöyle anlatayım efendim, hazır yufkayla börek yaparken arasına bu şekilde un elerseniz, elde açma börek gibi olur piştiği vakit :D
  3. Yufkayı ikiye katlıyoruz.
  4. Tekrar yağlı-sulu harcımızı sürüyoruz.



  1. Kıymalı harcımızı yufkanın kenarına koyuyoruz
  2. Rulo şeklinde yuvarlıyoruz
  3. 6 eşit parçaya bölüyoruz
  4. Ve yağlı tepsiye dizip üzerine yumurta sarısı sürüyoruz.



Önceden ısıtılmış fırında üstleri kızarana kadar pişiriyoruz.
Afiyet Olsun :)



9 Şubat 2014 Pazar

Zeytinyağlı Pırasa



Malzemeler

  • Yarım kilo pırasa
  • 1 adet soğan
  • İki diş sarımsak
  • 1 adet havuç
  • 1,5 su bardağı sıcak su
  • Yarım tatlı kaşığı tuz
  • Yarım tatlı kaşığı şeker
  • 1 yemek kaşığı pirinç
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı
  1. Soğan ve sarımsakları doğruyoruz. 
  2. Pırasaları yan yan kesiyoruz.
  3. Havucu küp küp doğruyoruz.
  4. Yağlarımızı tencereye alıp soğanı sarımsağı tuzu ve şekeri ekleyip biraz kavuruyoruz.
  5. Pırasaları da ekleyip biraz daha hepsini kavuruyoruz.
  6. Sonra pirinç ve suyu ekliyoruz.
  7. Kısık ateşte pırasalar pişene kadar pişiriyoruz.
  8. Ocağı kapattıktan sonra 10 dk kadar demlenmesini bekliyoruz sonrasında servis için alıp üzerini maydanozla süslüyoruz.


Afiyet Olsun :)

3 Şubat 2014 Pazartesi

Gamjajeon (감자전)

Serdar'la anlaşamadığımız konulardan biri de Kore. Daha doğrusu benim GüneyKore sevgim..
Önce dizilerle filmlerle olan Kore tutkum, mutfağa adım atınca yemekleriyle de pekişti. Bugün de Kore yemeği olan Gamjajeon yapıcam. Türkçe olarak Patatesli Krep desek yerinde bi anlatım olur bence :D Gelelim malzemelerimize;

Malzemeler
  • 2 adet orta boy patates
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 adet yeşil soğanın yaprakları
  • 1 su bardağından 3 parmak eksik un
  • 2 çorba kaşığı su
  • 1 çay kaşığı tuz
  • Sıvı yağ

Yapılışı
  1. Patateslerimizi ve soğanımızı yıkayıp soyuyoruz ve soğanların rendenin küçük kısmından, patatesleri için büyük kısmından rendeliyoruz.
  2. Bir kase içerisinde un, tuz ve suyu karıştıyoruz
  3. Rendelediğimiz patates ve soğanın içine, doğranmış yeşil soğanlarımızı ekliyoruz.
  4. Kasedeki malzemelerimizi de diğerleriyle buluşturuyoruz.
  5. Tuzumuzu ve birazcık yağımızı da ekledikten sonra bir güzel karıştırıyoruz.
  6. Elde ettiğimiz karışımı 3 seferde olcak şekilde, biraz yağ koyup kızdırdığımız tavamıza döküp kızartıyoruz.
  7. *Dikkat etmemiz gereken şey; karışımı tavaya ince bir şekilde yaydırmamız. Yoksa içi pişmeyebilir.




Afiyet olsun :)

2 Şubat 2014 Pazar

#Geziyorum KOÇ MÜZESİ

Mutfak; ev için sadece yemek pişen yeri değil evin can damarı bana göre. Mutfakta sohbet başlar, mutfakta dedikodu başlar, yemekler yenir, kahveler içilir. En tatlı anlarımızı da burada yaşarız en acılarını da. Çaylak olarak mutfağa girdiğinde korkutur seni, yapamayacağım korkusu.. Ama zaman geçer öyle bir alışırsın ki mutfağa, bir bakmışsın her anın orada geçer olmuş, acısıyla tatlısıyla.

İşte bizim bu mutfak da böyle bir mutfak olacak. Sadece yemek, tatlı, tarifler değil. Gezdiğimiz, yediğimiz, içtiğimiz, aldığımız, acımız, tatlımız burdan buluşacak okuyucularla.

Ve evet lafı çoook çok uzattıktan sonra mutfağımın ilk gezi yazısını yazıyorum ben Elif olarak :) Buyrun fotoğraflarla tekrar gezelim gittiğim yerleri.


Geçtiğimiz hafta içi kuzenim bizdeydi. Malum sömestr tatili :) Kuzenim tam bir İstanbul düşkünü(Edirne'de oturuyor kendisi). Her İstanbula gelişinde nerde ne müze var, nerde ne gezilcek alan var talan ediyor. E olan bana oluyor haliyle :D
Fazlasıyla nane molla biri olunca iki günlük İstanbul turu ardından hoop ben yataklardaydım. (Hay şu H2N3!!) Şimdi az çok toparlanınca resimleri hemen yükleyeyim dedim :)

İlk gezimiz Koç müzesine oldu. Hemen kısacık bir bilgi verelim 1994 yılında açılmış bu müzemiz Hasköy semtinde ve inanılmaz büyük(gez gez bitmedi ayaklarımız şişti). Müzenin 27 bin metrekarelik bir alan olduğunu çıkışta öğrendiğimizde her şey için artık çok geçti :D


Müze belirli bölümlerden oluşuyor ama en çok ilgiyi arabaların olduğu bölüm çekiyor elbette :)


Klasik arabaları sevmesem bile bu cillopları görünce içimden 'Keşke babam bi Sabancı bi Koç olsa da alsa bana da bunlardan' demedim değil :D










Nerden nereye be dostum Apple :D

Bu da eskilerde kullanılan itfaiye aracı.. Cidden insan bu tarz şeyleri gördükçe sıkça kullanıyor Nereden Nereye cümlesini. Eskilerde yaşamak daha bir zor daha bi meşakkatli geliyor bu yıllardan geriye bakınca. Herhalde o yıllarda yaşayamazdım ben diye düşünüyorum çoğu zaman.

Ve en beğendiğim kısım. Minik minik dükkanlarda eskilerin eczanesi, oyuncakçısı, ayakkabıcısı, saatçisi gösterilmiş. Her detay her ayrıntı o kadar güzel ki.. İnsan şaşıyor nasıl bu kadar ince düşünülmüş herşey diye :)

Son olarak bilet fiyatlarını da vereyim gitmek isteyenler için.
Öğrenci 6,5 tl Tam 12.5 tl.
Verilen biletle müzenin her kısmını gezebiliyorsunuz.
Ve gezinin sonuna geldik böylece :)



26 Ocak 2014 Pazar

Biz kimiz?

Biz iki ayrı yaşam tarzında yetişmiş fakat kaderin cilvesiyle bi araya gelmiş mutlu bir çiftiz. Zevklerimiz birbirinden tamamen farklı, birinin sevdiği yemeği diğeri sevmez, diğerinin sevdiği filmi öteki asla izlemez :)
Hatta oturup konuşurken birbirimizin zıtlıklarını bir sürü maddeyle sayabiliyoruz ama ortak sevdiğimiz şeylere gelince tıkanıyoruz :D Benzer yönlerimiz yok denecek kadar az. Böylesi farklıyız birbirimizden..
Bazen bazı konularda anlaşamayıp ters düşsekte uzun süre ayrı kalamıyoruz biz. Ve en çok kullandığımız cümledir; zıt kutuplar birbirini çekermiş :) bizde aynen bu şekilde birbirimizi çektik işte...

Elif :

Mutfağa yalnız yumurta kırmak ve makarna yapmak için giren biriydim.Tâki Serdarla tanışana kadar..
Hep büyük konuşmuşum sanırsam hayatımda. Evlilik hakkındaki düşüncelerimde de aynı şekilde. Ama hayatımdaki adam beni evliliğe inandırınca ve kendine aşık edince hoop ev hanımına dönüşüverdim. Eteklerim tutuşunca mecburen mutfağa girdim ve şu an kimse beni mutfaktan çıkartamıyor.
Her mutfak maceramı annemden ve Serdardan yardım alarak yaşıyorum. Ve bu maceralarımı da bu blogla paylaşmayı düşünüyorum :)


Serdar :
Yaklaşık olarak 10 sene turizm sektörü içinde çalıştım.Okuldaykende seçmek istediğim bölüm mutfaktı fakat kısmet olmadı. İkinci tercihim servis hizmetleri ve bar bölümü oldu.Stajlarımı servis bölümü olarak yaptım ama mutfak içimde uhte kaldı o yüzden en azından ilerde işime yarar diye el becerimi geliştirmeye çalıştım dediğim gibi en büyük akıl hocam annemden mutfak konusunda çok fikir aldım ve uyguladım. Elif'e gelince..

Elif ile tanışana kadar bende evlenmeyi düşünmüyordum hatta yakın akrabalarım dostlarım söylediğinde dalga geçip lafı değiştirirdim. Elif'le tanıştıktan sonra hayatım tümden değişti ve bu güzel değişikliği bende sağladığı için biricik sözlüme çok teşekkür ederim :)

İşte biz buyuz ve böyle çok mutluyuz.
Umarız sevgiyle yapıp paylaştığımız tariflerimizde sizleri mutlu eder ve yerken bizi iyi bir şekilde anarsınız.

Pirinç Çorbası




Malzemeler

  • 300 gr pirinç
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 yemek kaşığı un 
  • 1 yumurta
  • 2 litre tavuk veya et su (tercihen)
  • Kırmızı pul biber , karabiber
  • Tuz

Yapılışı 

  1. Tencereye ilk olarak 1 yemek kaşığı tereyağını koyup kısık ateşte eritiyoruz.
  2. Pirinçleri yıkayıp süzüyoruz.
  3. Tereyağ eridikten sonra pirinçleri de tencereye koyup birkaç dakika kavuruyoruz.
  4. Yağı ve pirinçleri yakmamaya özen gösteriyoruz.
  5. Suyunu ve tuzu ekliyoruz ve kaynatmaya başlıyoruz.
  6. İsteğe göre bir kaç damla limon suyuda eklenebilir.
  7. Yaklaşık 15-20 dakika normal ateşte kaynatıyoruz.Pirinçler yumuşadıktan sonra terbiye için  1 yumurtayı ,1 yemek kaşığı unu bir kapta güzelce çırpıyoruz ve yarım limon suyunu kaynamakta olan çorbamızdan 1 kepçe alıp terbiyeyi ılıştırıp yavaş yavaş çorbaya karıştırarak ilave ediyoruz.Ve bir taşım daha kaynatıyoruz.
  8. Çorba kasesine aldığımızda üzerine kırmızı pul biber ve karabiberle süsleyip servis ediyouz.

AFİYET OLSUN :)

24 Ocak 2014 Cuma

Un Kurabiyesi



Malzemeler


  • 1 paket margarin (teremyağ)
  • 2 kahve fincanı pudra şekeri
  • 10 kahve fincanı un

Yapılışı

  1. Bütün malzemelerimizi kabımıza alıp bayağı bir yoğuruyoruz.(Malzememiz az olduğundan yoğurma işlemi biraz fazla sürecek, kollara kuvvet :))
  2. Hamurumuzdan bir parça alıp Resimdeki gibi parmak kalınlığında şerit haline getiriyoruz ve bıçakla belli ölçülerde kesiyoruz. 
  3. Un serptiğimiz tepsimize sıkı sıkı bu hamurlarımızı diziyoruz.
  4. Önceden ısıtılmış fırında üstleri pembeleşene kadar pişiriyoruz.
  5. Çıkarttığımız kurabiyelerimiz soguduktan sonra kurabiye kavanozuna alıp üzerine istediğimiz kadar pudra şekeri ekleyip biiir güzel karıştırıyoruz.
  6. Ve ağızda dağılan un kurabiyelerimiz hazır.

AFİYET OLSUN :)

21 Ocak 2014 Salı

Narlı Güllaç



Malzemeler
 

  • 4 Güllaç yaprağı
  • 250 gr toz şeker
  • 2 Nar
  • 300 ml süt
  • 3-4 damla gül suyu
Yapılışı
  1. 1 adet nar içini 125 gr şeker ile birlikte kıvam alıncaya kadar kısık ateşte kaynatıp soğumaya bırakın. Böylece nar şurubumuzu elde etmiş olacağız. 
  2. Sütü ısıtıp geri kalan şekeri ve gül suyunu ilave ettikten sonra, güllaç yapraklarını ıslatın. 
  3. Güllaçları borcamımıza uygun boyutlarda kesiyoruz.
  4. Servis tabağının alt kısmına nar şurubunu döküp üzerine güllacı yerleştirin.
  5. Üzerine nar ve ceviz koyarak süsleyin.

AFİYET OLSUN :)

Sultan Tatlısı



Malzemeler


  • 125 gram  margarin
  • Yarım çay bardağı şeker
  • 1 adet yumurta
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 2 yemek kaşığı irmik
  • 2 su bardağı un

Üzeri için

  • Mavi haşhaş
  • Ceviz veya fındık

Şerbeti

  • 1,5 su bardağı şeker
  • 2 su bardağı su
  • 4-5 damla limon

Yapılışı

  1. Hamur malzemelerimizi kabımıza alarak hepsini karıştırıyoruz. 
  2. Elde ettiğimiz hamurdan cevizden daha küçük parçalar kopartıp yuvarlıyoruz. 
  3. (Ben bu arada hamuru dinlenmeye bırakıp şerbetimi yapmaya başladım. Şerbetimiz için gerekli malzemeleri alıp yüksek ateşe koyuyoruz. 6-7 dk ocakta tutuyoruz şerbetimizi arada karıştırarak. Sonrasında başka bir kaba alıp soğumaya bırakıyoruz.)
  4. Sonrasında hamurlarımızın her yanını mavi haşhaşa bulayıp üstüne ceviz veya fındık koyuyoruz.
  5. Önceden ısıtılmış fırında hamur toplarımızı kontrol ederek pişiriyoruz
  6. Sıcak tepsimize ılınmış şerbetimizi döküyoruz ve pişen kurabiyelerimizin üstüne şerbeti kaşıkla bir güzel yediriyoruz.

*Yaklaşık olarak 19-20 adet tatlımız oluyor bu ölçülerle.
*Bekletip ertesi güne servis edildiğinde daha da lezzetli oluyor :)

Afiyet olsun :)

16 Ocak 2014 Perşembe

Kıyır Kurabiye



Malzemeler

  • 125 gram tereyağ
  • 1 su bardağına yakın sıvıyağ
  • 1 yumurta (sarısı üstüne)
  • 1 tatlı kaşığına yakın şeker
  • 1,5 tatlı kaşığına yakın tuz
  • 1 paket kabartma tozu
  • Aldığı kadar un
  • İsteğe göre susam veya çörekotu


Yapılışı


1. Oda sıcaklığındaki tereyağını kabımıza alıyoruz.
2. Sıvıyağı, yumurta beyazını, şekeri, tuzu ve kabartma tozunu ekliyoruz.
3. Sonrasında hamurumuz çok sert bir hamur olmayacak kıvama gelene kadar unumuzu da ekliyoruz.
4. Bir güzel yoğuruyoruz.
5. Cevizden biraz daha küçük parçaları ayırıp elimizde yuvarlıyoruz.
6. Üstlerinden biraz bastırıp yassı hale getiriyoruz.
7. Yağlanmış tepsiye hamurlarımızı sıralıyoruz.
8. Yumurta sarısını sürüyoruz.
9. İsteğe göre her birine susam veya çörekotu serpiyoruz.
10. Üstleri kızarıncaya kadar fırında pişiriyoruz.

Afiyet olsun :)